Blog işine başlamadan önce bir çoğumuzun kafasını kurcalayan sorulardan biri olmuştur sanırım "wordpress mi blogger mı olmalı blogum?" İlk yazımı, bu ikilemden kurtulamadığım için iki yerde aynı isimle açtığım bloglarda yayınlamıştım. Ancak sonradan farkettim ki Google amca duplike içeriklerden nefret ediyor ve bu şekildeki yayınların her ikisini de yok sayıyor. Bir seçim yapmak zorundaydım ve bir arkadaşımın tecrübelerine güvenerek blogger ı tercih etmiştim başladığım zaman. Ancak geçmişte bir wordpress deneyimim olmuştu ve bloggerda aynı keyfi yakalayamadım. Daha sınırlı ve basit hissettim burayı, nedenini teknik olarak açıklayamadığım sebeplerden ötürü.
Benim fiziksel olarak taşınmalarımın meşhur olduğunu bilenler varsa, bu başlığı görünce "yine mi?? diyebilirler (4,5 yıllık evlilikte 5 farklı evde yaşadığımızdan dolayı) Ancak bu kez telaşa kapılacak bir şey yok. Sadece blogger'dan wordpress'e taşınıyorum. Aylardır "tombultığ"ın asıl amacı olan amigurumiler hakkında hiç bir yayın yapmadım çünkü bir türlü blogumla bütünleşemedim. Umarım www.tombultig.wordpress.com 'da hayal ettiğim gibi sadece amigurumi ve tığ işi üzerine düzenli yazılar yayınlamayı başarırım :) Tez vakitte worpress'deki yayınlarıma yorumlarınızla eşlik etmenizi umarak, şimdilik hoşçakalaın doslar :)
Tombul Tığ
Kişisel Proje Paylaşım Blogu
21 Şubat 2014 Cuma
22 Ocak 2014 Çarşamba
Zihnimde bu kadar güvensizlik ve belirsizlik varken test çözemiyorum tabii. Dinginliğe ihtiyacım var. Memur olma fikrinden elimi eteğimi çektim. Başka bir yol çizmeliyim. Sisler içinde kalmış gibi hissediyorum. Biliyorum güneş yine doğacak ve bu sisli puslu hava yerini açıklığa bırakacak :) Allah'a emanet olun <3
Etiketler:
muhabbet,
nerelerdeydin
23 Ekim 2013 Çarşamba
Bugün yazmama sebep olan şey o kadar basit ki, şuanda yayın konusu olduğu için bile yanakları kızarmış olabilir :)
Bir geri dönüşüm projesinden bahsedeceğim. Şampuanım bitip de elimde sağlam bir kutudan ibaret kalınca "bu plastik şişevari kutudan ne yapılır ki ola?" sorusu çınladı kulaklarımda. Pinterest Teyze ilk danıştığım şahsiyet oldu her zaman olduğu gibi.
Şöyle bir öneride bulundu: Sizin akıllı telefonlar elinizden düşmüyor, şarjları gün içinde tükeniyor. Telefonu şarj etmeden bir akşam geçmiyor... O zaman sen bu sert plastik teraneden bir şarj ünitesi yap. Hem telefonun yeri hem de şarj cihazının yeri belli olsun!
Kabul ettim, dinledim sevgili Pinterest'i. Önerisini sunduğu linki de şöyle sizlerle paylaşayım:
http://www.makeit-loveit.com/2011/12/holder-for-charging-cell-phone-made-from-lotion-bottle.html
Ben henüz bu kadar güzel bir hale getirmedim kendi şarj ünitemi. Çıplak bir halde varlığını sürdürüyor. Bakarsın ilerde boyarım, kaplarım bir şeyler yaparım. mutlaka onları da yayınlıyor olacağım ancak şimdiki haliyle bile "en fazla kullandığım gereçler" listesinde ilk sıralara ismini yazdırdı...
Etiketler:
geri dönüşüm projesi,
şampuan şişesi
28 Eylül 2013 Cumartesi
Elimdeki Kitap: Kur'an Günlüğü 1
Yakın bir geçmişte Nook isimli elektronik kitabımda Kur’an
okuyor ve incelemek istediğim ayetleri işaretliyordum, yer yer notlar
alıyordum. Tüm Kur’anı bu şekilde bir kez okudum ve üzerinde çalışmaya devam etmek
niyetiyle başka bir kitaba geçtim. Bir gün uygulama yükleme konusunda problem
yaşayınca Nook’umu güncelledim ve bütün Kur’an notlarım yok oldu… Nasıl yaptım
bunu kendime bilmiyorum. Çok üzüldüm. Aradan bir hafta geçti ve babaannem bana
Engin Noyan’ın 3 kitabını hediye etti. Kur’an günlüklerini yani… Kitabın ilk
nüshasını elime alıp inceleyince yüzüme dev bir gülümseme yerleşti. Kendi
günlüğümü kaybetmiştim ama bir başka Kur’an günlüğü ellerimdeydi. “Allah
sevdiği kuluna önce eşeğini kaybettirir sonra buldurur” hesabı oldu… Rabbim
kendisinin sevgisine mazhar olmayı nasip etsin.
Üç-dört haftadır bu günlükleri okumak için heyecanlanıyor
ancak başlamaya bir türlü vakit bulamıyordum. Nihayet bugün kısmet oldu. Üç
kitap(çık)tan oluşuyor Hacı abimizin (Münib Engin Noyan’ın) Kur’an günlükleri.
O kadar tatlı bir dille yazılmış ve o kadar içten ki, elimden bırakmak
istemedim aslına bakarsan. Elimde olmadan “bazen insanların düşünceleri ne
kadar da aynı olabiliyor” dedirtiyor bana. Aynı şeyleri düşünsem de asla
kendisi gibi dile getiremezdim ayrı mevzuu… Kitabı bitirdikten sonra benim için
en çarpıcı olan yerlerini paylaşmaktan mutluluk duyacağım.
Sevgiler
Etiketler:
Kur'an Günlüğü,
Münib Engin Noyan
14 Eylül 2013 Cumartesi
İşte Başlıyoruz
Hoş geldin! J Ben Belgin. Ne konuda olduğu farketmeksizin yazmayı seviyorum. İşin cins tarafı
ses sanatçılarının sahneye çıkma kriterleri gibi yazmaya başlama kriterlerim
var:
1. O gün çenemin şişmiş olması lazım. Konuşurken
ayar bazen kaçabiliyor e malum dilin kemiği de yok… Çok şükür elin 27 kemiği
var da kalp kırabilecek bir şey yazdığımda birinden biri acil müdahele
mangasını salıveriyor kelimelerin üzerine.
2.
Masa olmazsa olmazım! Öyle laptop sehpası filan
mümkün değil kesmez. Adam akıllı bir masa ister bünyem bıdı bıdı etmeye
başlamak için. Kitap kokularıyla bezenmiş bir çalışma masası ilk tercihimdir
ama şuanda olduğu gibi salondaki yemek masası sektörü domine etmekteyse boynum
kıldan ince…
3.
Önümde klavyem olsa da yanımda mutlaka boş bir
sayfa ve kalem olmalı. Bir anda beynime üşüşüverince düşünceler, 10 parmak
yazsam bile yetişemiyorum onlara. Bu yüzden o anda hemen kaleme sarılıp
zihnimden kayıp gitmeye çalışan düşünce ya da cümleleri kağıda hapsetmek
zorundayım.
Şuanda yazmaya başladığıma göre tahmin et ne oldu? Yazmaya
elverişli ortamım oluştu J
“Tamam Belgin yazmak istiyorsun da, ne için senin blog’una
uğrayalım?” Diye soracak olursan, muhtemel içeriği şu şekilde belirtebilirim:
-
Tığ işi ve amigurumi projelerim
-
Geri dönüşüm projelerim
-
Denemeye korktuğumuz ya da yapması gözümüzde
büyüyen yemeklerle ilgili deneyimlerim
-
Okuduğum kitapların hakkında düşüncelerim
-
Memnun kaldığım ürün ya da hizmetler
Şimdilik bu kadar yeter, aşağı yukarı blog sınırlarımı
çizmiş bulunmaktayım. Bakarsın bunların dışında bir şeyler gelir dilimin ucuna,
onları da çiziktiriveririm. Ya da uygun ortam oluşmaz, sadece bir konu üzerine
yoğunlaşırım… Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın dediği gibi “Mevlâ görelim neyler,
Neylerse güzel eyler”
Sevgiler
Etiketler:
Amigurumi,
Belgin,
kitap,
kitap yorumu,
memnun,
öneri,
örgü oyuncak,
tığ,
tığ işi,
Tombul,
Tombul tig,
yemek,
yorum
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Blog Design by Gisele Jaquenod